MİZAH (Karikatür,Fıkra ve Komik olan herşey)

Benim gördüğüm ve Hoşuma gidenler burda... Sizlerde beğenirsiniz umarım...

FİKİR KENTİ "nden...

30 Kasım 2007 Cuma

Bebekler Araya karışan olmuş...

29 Kasım 2007 Perşembe

FIKRA : Kayseri 'liye Sormuşlar.

Kayseri 'liye sormuslar

'İki kere iki kac eder ?'

'Alcez mi Satcez mi?' demiş

Bundan sonra böyle....


Yazıyı Okuyup, Sonra Resme bakın...

GARANTİ LEASİNG çalışanları bir kutlama için pastahaneden pasta siparişi vermek istiyor. Ve pastanın üzerine GARANTİ LEASİNG Yazılmasını istiyorlar. Ancak LEASİNG kelimesini daha önce duymayan pastahaneciye kodlayarak anlatmaya çalışıyorlar.

Sonuç ise fotoğrafta...


27 Kasım 2007 Salı

Deney : Çok mu safız ne. ?

PENGUEN : Kapak

Savulun Len... :)) Boğa Geliyor...

DÜNYADA TÜRKLERE SORULAN EN İLGİNÇ SORULAR....! !

- sizin ülkede kızlar okuyabiliyor mu?
- yok ben türkiyede okuyabilen ilk türk kızıyım!

- siz türkiyede :-):-):-):-) sexs yapiyor musunuz?
- hayir, biz bölünerek cogalıyoruz

- sizde umumi tuvalet yok mu?
- dolu var, niye ki?
- o zaman niye hep duvarlara işiyorsunuz.
- yok canım bunu da nereden çıkardın.
- e iyi de bütün duvarlara buraya işeme yazmışsınız

- evlerinizde elektrik var mı?
- hayır, televizyonu mum ışığında izliyoruz maalesef.

2003 sydney
her dort kisiden nerdeyse ikisinin hatta ucunun ortak sorusu:
-sizin ulkede 4 tane kariniz olabiliyormus bu dogru dimi?
-evet dogru, bu niye garip geliyorki size ne kadar normal aslında

- neredensin?
- türkiye.
- usame bin ladin turkiye'de saklanıyormuş, doğru mu?
- hayır.. amerika'da şimdi.. beni biraz önce aradı.. yengenle berabermiş.

- sizde niye beyzbol yok?
- sizd e de uc top bilardo yok naber?

- siz orda deveye mi biniyorsunuz?
- evet türkiye de herkes deveye biner. deve taksileri falan vardır. deve kullanma ehliyeti almak için de 18 yaşında olmak gerekir. ben 18 yaşına girince babam bana deve alacak.

alman: - türkiye'de itfaiyeci var mı?
türk: - hayır dev battaniyeler var onlardan örtüyoruz biz yanan binalara ve ormanlara..

paris'te bir isveçli ile geçen diyalog
- nerelisin?
- türküm
- hayır diilsin
- neden diilmişim?
- çünkü türkler sarışın, uzun boylu ve mavi gözlü olurlar
- nerden kapıldın bu fikre?
- hasan diye bir türkle tanıştım, o sarışın, mavi gözlü ve uzun boyluydu
- bravo ya...

siz kiz cocuklarini gömuyorsunuz deil mi
hı hı ben toprakta yetistim kök vermem uzun sürdu

- aa siz türk müsunuz?
- evet.
- sizin ulkenizde gece sokaga cikan insani kesiyorlarmis dogru mu?
- senin gibi lavuksa keserler dogru....

ingiliz hatun: inanamıyorum! sabah kahvaltısında hem zeytin hemde kızarmıs sucuk mu yiyeceksin? nasıl oluyor da yiyebiliyorsun bunları hemde büyük bir istahla?
ben: peki ya sen; sabah kahvaltısında yagda pismis yumurtanın yanında, nasıl haslanmıs fasulye yiyebiliyorsun?

- sen turksun dimi?
- evet ben turkum
- olmaz sen turke benzemiyorsun
- bana turk tipini bir tarif etsene

- fırına attım olmadı, kaynattım yine olmadı. annene sorar mısın, sizin orda (türkiye'de) karpuzu nasıl pişiriyorlar?
- anneme sormama gerek yok bayan, bütün türkler bilir bunu
- tavada kızartacaksın!

- bundan türkiye'de de var mı? (matkabı göstererek)
- hayır, biz başka şey kullanıyoruz delmek için.
- ne kullanıyorsunuz?

- nerdensin?
- turkiye
- aa... bende biliyorum orayi, afrikada nijeryanin altinda degil mi?
- yok ustunde gecen hafta tasindik..

- sizin ülkede maşallah diye bi kamyon şirketi mi var?
- yoo neden
- her gelen türk arabasında maşallah yazıyordu

- siz muslumanlarin simdi 4 tane mi karisi oluyor?
- evet.. ne güzel di mi..
- olur mu oyle sey ya.. nasil yani simdi sen benimle evleniyosun, sonra bir baskasiyla.. sonra bi daha.. sonra bi daha
- yok üç alana bir bedava veriyolar.. ucuza geliyor..
- ay siz kadinlari satiyor musunuz birde?
- valla mesela sen en az üç inek edersin..
- aa.. sacmalama ya.. oyle sey mi olur.. ne kadar sacmalik, bidi bidi vidi vidi..
- yok vazgectim, en fazla iki inek edersin..
- o niye?
- çok konusuyosun. .

- sizde kitap var mi?
- ne gibi?
- yani okulda diyorum, kitaplariniz var mi? nereden ogreniyorsunuz bilgileri?
- valla kitap yok, hocalar ezberlerinden anlatiyorlar. zaten hocaya bi sey olursa biz de okulu birakiyoruz

Biz TÜRKLER süperiz :))))

24 Kasım 2007 Cumartesi

FIKRA : Emlakçı

EMLAKCI

Gariban bir köylü sehre inmis.
Büyük bir magazada iki kisinin karsilikli oturup konustuklarini görmüs.
Içerde bir masa ve üç dört koltuktan baska bir sey görünmüyormus.
Merak etmis ve iceri girmis: -"Selamünaleyküm agalar."
-"Aleykümselam hemserim ne istiyorsun?"
-"Merak ettim acaba burada ne satiyorsunuz? "
Köylü ile dalga geçmek isteyen emlak komisyoncusu siritarak cevap vermis:
-"Esek satiyoruz"
Köylü de tasi gedigine yerlestirmis.

-"Sadece ikinizmisiniz, baska varmi." ?


22 Kasım 2007 Perşembe

Foto : Rahat, Hazır Ol...




20 Kasım 2007 Salı

Muhafelet Görevi...

18 Kasım 2007 Pazar

FeysBukuna Eklesene Beni. :))

17 Kasım 2007 Cumartesi

FOTO : Alem Erkek Görsün...




13 Kasım 2007 Salı

Denklem : Hatun = Problemmi ?

12 Kasım 2007 Pazartesi

TDK 'dan 1.lik Ödülü alacak kadar var :))

Axess 'iniz varmı ?

Geçen hafta yogun bir gunde Akbank Subesinde yasanan bir diyalog:

55-60 yaslarinda cek tahsili icin bekleyen bir musteriye kart pazarlamak isteyen stand gorevlisi sorar

- Bey efendi bakabilirmisiniz Axesiniz varmi acaba?

Musteri omuz hizasindan ters ters soru soran kiza bakar.....

Kiz tekrar israrla sorar...

-Axesiniz varmi acaba ?

Adam sinirli bir sekilde kiza bagirmaya baslar.

- Sana ne benim abdesimden.. abdesim vardir, yoktur..camiye mi geldik ? bankaya geldik der ve sinirli bir sekilde cikar gider.

8 Kasım 2007 Perşembe

Kask 'sız çalışmam abi.


Lassie. Çok Komik...

Eğer Sorun varsa... Çözümü...

Bazen kızgın olduğunuzda, oturup
sorunun üzerinde biraz düşünmek işe yarar.

7 Kasım 2007 Çarşamba

Fıkra : Kızılderililer...


Sonbaharda, kızılderililer şeflerine kışın soğuk geçip geçmeyeceğini sormuşlar. Herhangi bir fikri olmayan şef, kışın soğuk geçeceğini ve hazırlanmak için odun toplamaları gerektiğini söylemiş. İyi bir önder olan şef, en yakın telefon kulubesine gittikten sonra Ulusal Hava Durumu Servisi'ni arayıp sormuş:
- Kış soğuk mu geçecek?
Telefondaki adam:
- Evet, bu kış epey soğuk olacak.

Şef, köye geri dönüp odun toplama işini hızlandırmış.
Bir hafta sonra, şef tekrar Ulusal Hava Durumu Servisi'ni aramış:
- Kış çok mu soğuk geçecek?
Telefondaki adam:
- Evet, bu kış gerçekten oldukça soğuk olacak.
Böylelikle şef geri dönüp adamlarına bulabildikleri bütün odun parçacıklarını dahi toplamalarını söylemiş.
Bir hafta sonra, şef tekrar Ulusal Hava Durumu Servisi'ni aramış:
- Bu kışın çok soğuk geçeceğine kesinlikle emin misiniz?
Telefondaki adam:

- Kesinlikle, kızılderililer deli gibi odun topluyor.


6 Kasım 2007 Salı

Sigaraya Zam Gelince.. :))

5 Kasım 2007 Pazartesi

FIKRA : Askerden Dönünce...

Bizim Ali askerden dönmüş.. Önce anasına babasına uğramış,ellerini öptükten sonra evinin yolunu tutmuş.Kapıdan içeri girmiş ki karısı ve üç bebe masanın çevresinde toplanmış yemek yiyor. Ali kalakalmış önce... sonra basmış kalayı:

‘Ulan kaltak.. ulan namıssız... nirden çıhtı lan bu üçüncü bebe?? Ben askere giderken iki dene yoh miydı??’

Karısı omuzlarını silkmiş önce, sonra bakmış ki koca bas bas bağırmayı sürdürüyor, çatmış zaten bitişik kaşlarını:

‘Ne bağrıyon lan? Sana baba mı diyiir?? Oturmuş yoğurdunu yiiyir!!

Hayvanlar ...




Türk Telekom Grevi devam ediyor. (Kabloları Kesen Bulundu).

2 Kasım 2007 Cuma

Güzin Abla : Ne diyebilir ki ...

GÜZİN ABLA'YA MEKTUP:

Geçen gün sabah işe gitmek üzere evden çıktım. Kocam şu an işsiz, evde pinekliyor, bıraktığımda televizyon seyrediyordu. Daha yüz metre gitmemiştim ki araba önce bir sarsıldı ve stop etti. Ben de eve yardım istemek için geri döndüm. Bir de baktım kocam yatak odasında, üstünde benim iç çamaşırlarım, ayağında topuklu ayakkabılar, geçmiş aynanın karşısına pozlar veriyor.
Şok oldum tabii...
Oniki yıldır evliyiz. Onun hiç böyle garip birşey yaptığına şahit olmamıştım. "Ne yapıyorsun sen ?" diye sorduğumda önce inkar etti:
"Kendi çamaşırlarımı bulamadım, seninkileri giydim." filan diye saçmaladı.
"Peki" dedim, "Ya ayağındaki ayakkabılar, dudağındaki ruj ?"
Kıpkırmızı oldu.
İtiraf etti tabii:
"Son altı aydır işsizlik beni bir garipleştirdi, ilk defa böyle birşey yapıyorum. Affet beni, bir daha olmayacak !"
Önce şoku atlattım, ama bir düşünce aldı beni. Nasıl olabilirdi böyle birşey ? Onu çok seviyorum. Her zaman bana iyi bir koca oldu. Yakışıklı, kendine de bakar. Ne olur benim derdime bir çare !

GÜZİN ABLA'NIN CEVABI:

Kızım, duruma çok üzüldüm.
Bence arabanın stop etmesi bujilerden ötürüdür. Belki de benzinde bir kirlilik vardı. Bence öncelikle yakıt sistemini kontrol etmeliydin. Belki de biraz beklesen tekrar çalışırdı. O zaman en yakın servise gider bir kontrol yaptırırdın. Karbüratörü de arada bir temizlet, olur mu kızım !

Kız Babası Olunca ...

1 Kasım 2007 Perşembe

FIKRA : Kardenizliler ve Sarışınlar :))

Karadenizliler, bir konferans duzenlerler. 
Bu konferansa konusmaci olarak unlu bir Amerikali bilim adami da davet
edilir.
Amerikali konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de
Turkleri yakindan tanima firsati bulur, halkla kaynasir, kendini sevdirir.
Karadenizliler ile Amerikali bilim adami hemen her konuda anlasirlar, uyum
içinde konferans biter. Ayrilik gunu gelir, Karadenizlileri alir bir dusunce.
Biz bu degerli bilim adamina nasil tesekkur edelim?
Aralarinda toplanirlar, baskan konunun önemini vurgulamak için der ki:
"Biz bu Turk dostu, degerli bilim adamina nasil bir hediye alalim ki bizi
unutmasin? Hem kullanisli birsey olsun, hem her eline aldiginda bizi

hatirlasin?"
Salonda kisa bir sessizlik olur, arka siralardan Temel elini kaldirir:
"Sunnet ettirelim..! "
*********

SARIŞIN...
Bir gün sarışın kadının biri süslenmiş püslenmiş sokağa çıkmış gidiyor.
İlerlerken beyaz eşya satan bir dükkana giriyor.Havalı bir şekilde dükkanda biraz turladıktan sonra genç kasiyer yaklaşıp;
-Şuradaki 37 Ekran Tv'nin fiyatını öğrenmek istiyorum.
Kasiyer;
-Kusura bakmayın hanımefendi ama sarışınlara satış yapmıyoruz, der.Bunun üzerine kadın sinirlenir ve dükkanı terkeder.
Bir hafta sonra kadın saçlarını siyaha boyatır ve koyu bir makyaj yaparak kendini esmerleştirir.
Aynı dükkana gene gelir.
Dükkanı yine turlar ve kasiyere sorar;
-37 ekran Tv satın almak istiyorum. Fiyatı ne durumda acaba?

Kasiyer;
-Çok üzgünüm sarışınlara satışımız yoktur.

Kadın bunu duyunca çok sinirlenir ve ayrıca çok merak eder kasiyerin kendisini nasıl tanıdığını. Bu merakla sorar.
-Beyefendi bu gelişimde saçımı boyattım makyajımı değiştirdim ama siz beni tanıdınız.
Nasıl oldu bu?

Kasiyer cevap verir;
-Çok basit hanımefendi,
O baktığınız 37 ekran TV değil, Mikrodalga fırın. der

**********

Temel ve Sarışın.

Trafik polisi Temel, sarışın bir bayan sürücüyü durdurur ve ehliyetini sorar.

Kadın çantasını kucağına alıp aramaya başlar; ancak uzun süre geçmesine rağmen bir türlü aradığı şeyi bulamaz.

Temel beklemekten bunalır ve sabırsız bir ifadeyle kadına söylenir:
-"Hanımefendi, aradığınızı bulamadığınız anlaşılıyor. Üzerinde kendi resminizin olduğu şeyi göstereceksiniz, acele edin lütfen."

Kadın bu uyarı üzerine telaşlanır ve kısa bir süre sonra "hah buldum" diye sevinçle çığlık atıp çantasındaki makyaj aynasını Temel'e uzatır.

Temel aynayı ciddiyetle inceler ve kadına dönüp kibar bir ifadeyle konuşur:
-"Buyurun belgenizi hanımefendi. Özür dilerim, polis olduğunuzu söyleseydiniz durdurmazdım.

**************